BURDUR

BURDUR
1)  Burdur Arkeoloji Müzesi

1969 yılında ziyarete açılan Burdur Arkeoloji Müzesi, Tarihi Bulguroğlu Medresesinin kütüphane binası içerisinde hizmet veriyor. Giriş katı, üst kat ve bahçede yer alan sergi alanından oluşan müzede, Sagalassos, Kbyra, Kremina antik kentlerinden ve daha pek çok höyükten çıkarılan tarihi eserler sergileniyor. Burdur’da gezilecek yerler listesinde en başlarda yerini almayı hak eden Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilerini adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.Arkeoloji Müzesi’nde Sagalassos Antik Kent’i kazılarında ortaya çıkartılan eserlerin orijinalleri ve aynı bölgede bulunmuş prehistorik döneme ait pek çok tarihi eser sergileniyor. Müzede sergilenen diğer eserler; 1957-1960 yılları arasında Burdur’da gerçekleştirilen Hacılar Höyük kazıları sonucu ortaya çıkartılan buluntular, Helenistik Dönem, Roma Dönemi ve Frig Dönemi’ne ait bir dizi parçadan oluşuyor.
Burdur Arkeoloji Müzesi’nin en çok ilgi çeken parçaları ise dans eden kızlar frizi, Hadrian ve Marcus Aurelius’a ait baş ve ayak figürü, Sagalassos sınır taşı ve İmparator Valerianus’un bronz heykeli oluyor. Müzenin en değerli parçası olan dans eden kızlar frizi, binanın giriş katındaki teşhir salonunun tam ortasında bulunuyor. Salon girişinin hemen solunda ise Sagalassos Antik Kenti’nin M.S. 2.yüzyıldaki sınırlarını belirleyen sınır taşı yer alıyor.
Dönemin ünlü devlet insanları tarafından belirlenen sınır taşının sol tarafında kalan bölgenin Nero Claudius Caesar Germanicius himayesindeki Tymbrianassos köyü halkına, sağ tarafında kalan bölgenin ise Sagalassos halkına ait olduğu tahmin ediliyor. Müzedeki ilgi çeken bir diğer eser hiç şüphesiz 2007 yılında Roma Hamamı kazıları sırasında bulunan İmparator Hadrian’a ait baş ve ayak heykelidir.
Aynı kazılarda Marcus Aurelius’a ait baş ve ayak heykelleri de bulunmuştur. Heykellerin ayak boyutu göz önünde bulundurulduğunda her iki heykelin de yaklaşık beş metrelik boyutlarda olduğu düşünülüyor. Bunun yanı sıra iki heykelin de vücutlarının bulunamamış olması, heykel yapımında mermerin değil, daha basit materyallerin kullanıldığı tahmin ediliyor.

2) Taş Oda Konağı Etnografya Müzesi

17. yüzyıl Osmanlı sivil mimarlığın en güzel örneklerinden biri olan Taş Oda, Burdur şehir merkezinde, Pazar Mahallesi, Veyis Sokak’ta yer alıyor. 17. yüzyıl ortalarında Burdur eşrafından Mahmut Paşa tarafından yaptırıldığı söylenen binanın adını kesme taştan yapılmış baş odadan aldığı düşünülüyor.Taş Oda Konağı, bir bahçe içinde yer alan iki katlı bir yapıya sahip olup; estetik açıdan süslü motiflerle donatılmıştır. Örneğin konağın pencere pervazları kalem işi bitki motifleriyle süslenmiş; dolap ve pencerelerin üzerinde altın yaldızla, konak sahibine methiyeler yazılmıştır. Ayrıca konağın Bursa kemeriyle ikiye ayrılmış olan ahşap tavanında daire ve yıldız biçimli süslemeler bulunup; yıldızlar altın ve gümüş varaklı olarak kalem işi kabartma tekniğiyle yapılmıştır.
Altıgen tavan bordürü ise stilize çiçek motifleriyle süslüdür. Etnografya Müzesi olarak hizmet veren Taş Oda Konağı’nın odalarında mankenlerle canlandırma yapılmış; o döneme ait giysiler, kullanılan eşyalar, yöreye ait dokular başarılı bir şekilde yansıtılmıştır.

3) Sığla Ormanı Tabiat Parkı

Burdur’un şehir merkezine yaklaşık 1 – 1,5 saatlik uzaklıkta bulunan Sığla Ormanı Tabiat Parkı,Bucak ilçesinin Kargı Köyü sınırlarında yer alıyor. Şehir merkezinden ve çevre illerden gelenlerin ziyaretlerine ev sahipliği yapan göl, aslında bir baraj gölü. Etrafını saran Türkiye’nin endemik ağaçlarından biri olan Sığla ağaçlarıyla çevrili olan tabiat parkı, doğayla iç içe olmak isteyenler için bir numaralı gezi noktalarından.Trekking, fotoğrafçılık ve olta balıkçılığı gibi doğa sporları için oldukça uygun olan tabiat parkı, piknik yapmak isteyenler için aynı zamanda da bir mesire alanı. Balık tutmayı sevenler için oldukça keyifli etkinlik noktalarına sahip olan tabiat parkında, doğanın içerisinde yürüyüş yapabilir, sessizliğin keyfini sürebilirsiniz.

4) Gölcük Tabiat Parkı

Gölcük Tabiat Parkı aslında Isparta’nın il sınırı içerisinde yer alıyor. Ancak şehir merkezine o kadar yakın bir mesafedeki, listemize de eklemek istedik. Burdur’un şehir merkezine yarım saat uzaklıkta yer alan tabiat parkı, sadece 25 kilometre mesafede bulunuyor. Araçla tabelaları takip ederek kolayca ulaşabileceğiniz tabiat parkı, içerisinde yer alan gölle ve mesire alanlarıyla keyifli bir gün geçirmek isteyenlerin gözde mekanlarından. Sit alanı olarak kabul edilen tabiat parkı, içerisinde yer alan yaban hayatı ve bitki örtüsüyle ülkenin kıymetli doğal miraslarından birisi. İçerisinde yer alan kır gazinosunda ve restoranında keyifli bir yemek yiyip, bir şeyler içebileceğiniz gibi, doğa yürüyüşüne çıkabilir, sevdiklerinizle harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.

5) Serenler Tepesi Tabiat Parkı

Burdur’un şehir manzarasını ve Burdur Gölü’nü izleyebileceğiniz keyifli seyir noktalarından biri olan Serenler Tepesi, şehre geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.Şehrin tepesinde, şehre hakim bir noktada yer alan tabiat parkı içerisinde yer alan restoran ve mesire alanıyla yerlilerin en sık geldiği gezi noktalarından. Özellikle de haftasonu aileleriyle birlikte tepeye gelen bölge halkı, manzaranın ve pikniğin keyfini sürüyor. Siz de Serenler Tepesi’ne gelerek keyifli bir gün geçirebilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

6) Salda Kayak Merkezi

Burdur’un kış turizmi noktalarından Salda Kayak Merkezi, son dönemlerde artan popülerliğiyle ziyaretçi sayısında artış yaşanıyor. Burdur’un şehir merkezine 72 kilometre uzaklıkta bulunan kayak merkezi, Yeşilova ilçesinde yer alıyor. Eşeler Yaylası olarak da bilinen alanın üzerinde yer alan tesis, Türkiye’nin tek göl manzaralı kayak merkezi olarak da biliniyor.Benzersiz güzellikteki Salda Gölü’ne tepeden bakan alan, farklı uzunluklardaki 5 ayrı piste sahip. İçerisinde yer alan kar teleferiğiyle de oldukça keyifli bir gezi yapabileceğiniz merkezde, kayağın keyfini sürebilir, içerisinde yer alan tesiste sıcacık bir salep içerek manzarayı izleyebilirsiniz.

7) Salda Gölü

Son dönemlerde popülerliği artarak dilden dile dolaşan doğa harikası Salda Gölü, Burdur gezinizde uğramanız gereken yerlerin başında geliyor. Buz mavisi rengiyle görenleri büyüleyen göl, Burdur şehir merkezine 75 km uzaklıkta bulunan Yeşilova ilçesinde yer alıyor. İlçeye 5 dakikalık mesafesiyle kolayca ulaşılabilen göl, İsparta ve Denizli’nin yanı sıra, Türkiye’nin diğer şehirlerinden ve yabancı ülkelerden turistlere ev sahipliği yapıyor.
Gölün çevresinde yer alan tesislerin bazılarında kiralık bisikletler olabiliyor. Dilerseniz bisiklet kiralayarak gölün çevresini turlayabilirsiniz, zira gölün çevresi oldukça keyifli bir gezi rotası oluşturuyor.
Özellikleri: Bembeyaz kumları ve masmavi suyuyla Türkiye’nin Maldivler’i olarak da anılan Salda, aynı zamanda 184 metrelik derinliğiyle ülkenin en derin krater göllerinden. Göle turlarla ya da kendi aracınızla kolayca gelebilirsiniz. Ancak turlar, sizi belli bir noktada bıraktıktan sonra kısıtlı bir süre verdiği için gölde verimli bir gezi yapamayabilirsiniz.

8) Burdur Gölü

Türkiye’de yer alan göllerden en büyük 7. göl olarak bilinen Burdur Gölü, tuzlu göller arasında da ise üçüncü sırada yer alıyor. 34 km uzunluğuyla görenleri büyüleyen doğa harikası göl, 110 metre derinliğe sahip. Burdurluların 1980’li yıllara kadar mesire alanı olarak kullandığı göl, günümüzde yelken ve kano gibi su sporlarıyla uğraşanların bir numaralı etkinlik alanı olarak kullanılıyor.Aynı zamanda 200’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan göl, habitat çeşitliliğini gözlemlemek isteyenlerin de uğrak noktası. Genellikle sonbahar aylarında kuş türlerinin çoğaldığı gölde, doğayla baş başa harika bir gün geçirebilir, eşsiz fotoğraflar çekebilirsiniz.

9) Karataş Gölü

Göller cenneti Burdur’un kıymetli göllerinden bir diğeri olan Karataş Gölü… Genellikle çok fazla popüler olmadığı için diğer göller kadar ziyaretçi almayan Karataş Gölü, Burdur’un Karamanlı ilçesinin sınırları içinde yer alıyor. İlçe merkezine 16 kilometre mesafede bulunan göl, şehir merkezine ise 46 kilometre uzaklıkta. Şehir merkezinden ve ilçeden tabelalar sayesinde kolayca ulaşabileceğiniz göl, etrafı sazlıklarla çevrili bir tatlı su gölü. Özellikle de gün batımında eşsiz manzarasıyla görenleri büyüleyen gölde, sandal kiralayarak keyifli bir geziye çıkabilir, çeşit çeşit kuşları ve balıkları gözlemleyebilirsiniz.

10) Yarışlı Gölü

Burdur’un Yeşilova ilçesinin sınırları içinde yer alan Yarışlı Köyü, 16 km genişliğinde ve 4 metre derinliğinde bir göl. İçerisinde yer alan küçük kum adasıyla da dikkat çeken göl, genellikle mevsimsel olarak tam anlamıyla kendini gösteriyor.Sonbahar ve kış aylarında daha derin olan göl, yazın kuruma noktasına kadar gelse de, ev sahipliği yaptığı Dikkuyruk cinsi özel kuşlarla da amatör fotoğrafçıların ilgi gösterdiği noktalardan. Ancak gölün suyu çok tuzlu ve acı olduğu için çok fazla balık türünün yaşayamıyor. Gölün etrafında herhangi bir tesis bulunmadığı için yapabileceğiniz etkinliklerin sınırı size kalmış. Ancak dilerseniz gölün çevresinde yer alan antik kentleri de gezebilirsiniz.

11) Yazır Gölü

Burdur’un Çavdır ilçesinde yer alan Yazır Gölü, şehirde yer alan küçük mü küçük, tatlı bir göl. Bölge halkı tarafından mesire alanı olarak kullanılan gölün çevresi, bahar ve yaz aylarında yemyeşil arazisiyle oldukça keyifli görüntülere ev sahipliği yapıyor. Birçok bitki ve hayvan türünün yaşamını sürdüğü göle, Çavdır ilçesinden Yazır Köyü’ne geldikten sonra 8 km daha yol giderek ulaşabilirsiniz.

12) Gölhisar Gölü

Burdur’un şehir merkezine 1 saatlik mesafede yer alan Gölhisar Gölü, kendisiyle aynı ismi taşıyan Gölhisar ilçesinde yer alıyor. Yayın balıklarıyla meşhur olan gölde balıkçılık gelişmiş. Sazlıklarla çevrili dingin tatlı su gölü Gölhisar, son dönemlerde kuraklaşmaya başladığı ve pislendiği gerekçesiyle çevrecilerin merceği altında. Siz de bu güzelliğimizi kaybetmeden, Burdur geziniz sırasında görebilir, belki de doğa için bir ekip oluşturarak verimli bir çöp toplama etkinliği yapabilirsiniz.

13) Karacaören Barajı

Burdur, Antalya ve Ispartalıların doğayla iç içe vakit geçirmek için uğradığı alanlardan biri olan Karacaören Barajı, Burdur şehir merkezine biraz uzak olsa da, geldiğiniz yöne göre belki de yol üzerinde uğrayabileceğiniz harika noktalardan birisi. Antalya ile Burdur karayolunun 44 kilometre ilerisinde yer alan baraj, 1989 yılında inşa edilmiş. Antalya ve çevre bölgelerin su ihtiyacını karşılayan baraj, Aksu Çayı’nın üzerinde yer alıyor. Çok fazla popüler olmasa da, özellikle de içerisinde yer alan seyir terasının manzarasıyla konuşulan barajı, kendi aracınız var mutlaka ziyaret etmelisiniz.

14) Lavanta Bahçesi

Isparta ve Burdur’da en çok bilinen gezi noktalarından biri olan lavanta bahçeleri, Burdur’un Yeşilova ilçesinde karşımıza çıkıyor. Şen güzel projelerinden biri olan Lavanta Bahçesi, Burdur’un Yeşilova ilçesinde yer alan Akçaköy’de yer alıyor. Dünyaca ünlü Fransa’nın lavanta bahçelerinden hiçbir farkı olmayan bu mor bahçeler, Türkiye’den gelenlerin dışında yabancı turistlerin de gözdesi.Mis gibi lavanta kokuları eşliğinde tarlada lavantaların arasında gezerken kendinizi cennetin bir köşesinde gibi hissedebilirsiniz. Çevresinde konaklamak için pek çok butik otel ve pansiyonun da yer aldığı lavanta bahçelerinde harika konsept fotoğraflar çekilebilirsiniz. Dilerseniz buradan toplanan lavantalarla yapılan hediyelik ürünlerden alarak hem köy halkına destek olabilir, hem de sevdiklerinizi mutlu edebilirsiniz.

15) Karanlıkdere Kanyonu

Burdur’un Altınyayla, bir diğer adıyla da Dirmil olarak bilinen ilçesinde yer alan Karanlıkdere, Türkiye’nin 229. Tabiat Parkı ilan edilerek koruma altına alınmış bir milli parkımız. Balık Köyü sınırları içinde yer alan kanyon, yüzlerce çeşit bitki ve hayvana ev sahipliği yapan oldukça etkileyici bir floraya sahip.Birbirinden farklı yüzlerce metre yükseklikte bulunan dağlarıyla dikkat çeken kanyon, özellikle de tırmanış ve trekking gibi doğa sporlarıyla ilgilenenlerin uğrak noktalarından. Altınyayla ilçesinden yapacağınız bir saatlik araç yolculuğu sonrasında ulaşabileceğiniz kanyonda, doğayı keşfe çıkabilirsiniz.

16) Serençay Kanyonu

Teke Sarayı ismiyle de bilinen Serençay Kanyonu. Burdur’un Günalan Köyü’nde bulunan kanyon, Burdur ile Antalya karayolunun üzerinden ulaşabileceğiniz bir noktada yer alıyor. Derenin kalker yapıyı aşındırmasıyla birlikte oluşan derin kanyon, Burdur Gölü’ne çıkan bir noktada açılarak düzlükte son buluyor. Yanınıza içecek ve yiyecek stoğunuzu aldıktan sonra yürüyüşe çıkabileceğiniz kanyonda, tarihi oyma mezarları da görmenizi tavsiye ederiz.

17) İnsuyu Mağarası

İnsuyu Mağarası, şehre gelenlerin mutlaka deneyimlemesi gereken oldukça etkileyici bir yer. Antalya ile Burdur karayolu üzerine yer alan mağara, Burdur’un şehir merkezine 13 kilometre mesafede yer alıyor. Tabelalar sayesinde kolayca ulaşabileceğiniz mağara, 1965 yılında turizme açıldığı için ülkemizin ilk turistik mağaralarından biri olarak kabul ediliyor. 597 metrelik uzunluğuyla oldukça büyük sayılabilecek olan mağara, içerisinde yer alan sarkıt ve dikitlerle birlikte oldukça gizemli bir havaya sahip. Karstik yapıdan oluşan mağaranın dibinde ise maden suyu yer alıyor. Suyun yükseldiği dönemde profesyonel ekiplerin dalış gerçekleştirdiği mağarada, ışıklandırmalar ve köprüler sayesinde keyifli bir gezi yapabilirsiniz.

18) Lisinia Doğa Alanı

Burdur’un şehir merkezine bağlı olan Karakent Köyü’nde yer alan bu harika Lisinia Doğa Alanı, Burdur’da yer alan yaban hayatını korumak için oluşturulmuş bir rehabilitasyon merkezi. Şehir için oldukça önemli bir değer olan Lisinia girişimi, 2005 yılında Veteriner Öztürk Sarıca’nın gönüllü projesiyle kurulmuş. Ailesinden birçok kişiyi kanser hastalığı nedeniyle kaybeden Sarıca, doğanın korunması konusunda çalışmalar yaparak bu merkezi kurmuş. 2005 yılında kurulduğu günden beri bölgede pek çok faydalı projeye sahiplik yapan doğa alanı, dışardan gelenlerin ve gönüllülerin de ziyaretine açık. Siz de Lisinia Doğa Alanı’nı ziyaret ederek bölgenin korunması için tanıtımda yardımcı olabilir, dilerseniz gönüllü olarak projelere destek olabilirsiniz.

whatsapp ile iletişime geç