GÜMÜŞHANE

GÜMÜŞHANE
1) Kov Kalesi

Gümüşhane tarih içerisinde ev sahipliği yapması şehrin toplamda 16 kaleyi bünyesinde barındırmasına neden olmuştur. Bu kalelerin yerleşim ve geçit alanlarının üzerinde konumlanıyor olması ise eski dönemde bölgenin ticaret yolunun öneminin ne denli büyük olduğuna kanıt niteliğinde adeta. Bu kaleler arasında Esenyurt Kov Köyü sınırları içerisinde yer alan Kov Kalesi, 2008 senesinde onarım çalışmaları tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Merkeze 21 kilometre uzaklıkta yer alan Gümüşhane – Erzincan Devlet Karayolu güzergahında yer alıyor olup kaleye 6 kilometrelik stabilize yolla ulaşılmaktadır.
Bunun yanında yine aynı bölgede antik bir kentin bulunduğu düşünülmektedir. Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edilen kale ve çevresi Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki günümüze kadar ulaşabilen en görkemli kalesidir. III. Aleksios tarafından 1361 senesinde inşa edildiği varsayılan kalenin, Selçuklu Dönemi’nde kullanıldığı bilinen bilgiler arasındadır. Mimari yönden dikdörtgen planlı ve duvarları köşeli olarak yapılan kale yuvarlak ve düzgün burçlar ile desteklenmiştir. Yapımında moloz taşlar kullanılmış olup içerisinde düzgün bir şekilde olmayan kare şeklinde bir iç kale yer almaktadır. İç kalenin doğu yönünde sarnıç ve mutfak gibi yer mevcuttur.
Dış Kalenin Ortaçağ’ın ortalarında inşa edildiği sanılmakta olup en yüksek noktasının rakımı 1.760 metre kadardır. 130 metre yüksekliğe sahip bit ana kaya kütlesi üzerine kurulan yapının tüm bölümleri bu ana kaya kütlesi ile bir bütünlük içerisindedir. Kaleye ulaşım sağlamak için batı yönünden uzanan eğimli yolu kullanmanız gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gümüşhane Valiliği’nin iş birliği neticesinde restorasyon Yüzey Araştırmaları yapılmış olan kalede Atatürk Üniversitesi’nin kale içi ve çevresinde yaptığı yüzey araştırmalarında Ortaçağ ve yakın döneme ait keramik parçaları elde edilmiştir.

2) İkizevler Kent Müzesi

İki farklı konağın birleştirilmesi üzerine geniş bir kullanım alanına sahip olan müzenin zemin katında mutfak, depo, üç oturma odası, bir oda ve tuvaletler yer alıyor. Çift kanattan oluşan ahşap kapıyla zemin kata giriş yapılıyor olup, yalnızca konağın birinden iç merdivenle ile birinci kattaki misafir odası, kayınvalide odası, çocuk yatak odası, kiler, ara salon, yöresel kilim tezgahlarının sergilendiği bölüm, gelin-damat odası, misafir odası ve mutfağa çıkılmaktadır. İlk katın giriş ve çıkışlarının yapıldığı iki adet kapıya sahiptir. Çatı katında yapılan restorasyon sonucu genişletilmiş ve iki büyük oda çıkartılmıştır.
Bu salonlarda Osmanlı dönemine ve yakın döneme ait etnografya eserlerin sergilendiği on adet vitrin mevcuttur. 2006 senesinde ziyarete açılan Gümüşhane İkizevler Kent Müzesi, tarihi Gümüşhane konaklarının bir örneğini teşkil etmekte olup 1920 senesinde inşa edilmiştir. Ahşap çatkı arası dolu tekniği ile yapılan müze, üç katlıdır. İlk katı giriş olarak kullanılırken ikinci katında tarihi ve kültürel eserler sergileniyor. Üçüncü katta ise Gümüşhane etrafında yapılan kazılarda elde edilen tarihi kalıntılar sergilenmektedir.

3) Baksı Müzesi

Çoruh Vadisi’ne doğru bakan bir tepe üzerine konuşlandırılmış olan Baksı Müzesi, ismini bir zamanlar Baksı olan köyden almıştır. Ancak köyün günümüzdeki ismi Bayraktar Köyü’dür. İçerisinde çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında birleştirerek iç içe yer vermektedir. Bayburt doğumlu sanatçı ve eğitimci Hüsamettin Koçan’ın girişimleriyle 2000 senesinde 30 dönümlük bir araziyi kaplayan Baksı Müzesi’nde; sergi salonları, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konuk evleri yer almaktadır.
2005 senesinde bu müzenin hayata geçirilmesi üzerine bir vakıf kurularak ilk olarak sanatçılar olmak üzere pek çok sayıdaki gönüllünün el vermesiyle gerçek anlamda toplumsal bir projeye dönüştürülen müze, on sene süren bir zamanı ardından devletten hiçbir yardım almaksızın tamamen kendi katkılarıyla 2010 senesinde tamamlanabilmiştir. Pek çok önemli sanatçının eserlerinden meydana gelen çağdaş bir sanat koleksiyonuna sahip olup halk resimlerinin koleksiyonları ve yerel el sanatlarının yansıtıldığı kendine has örnekler bir arada sunuluyor.
Aynı zamanda araştırmacılar ile sanatçıları için kültürel ve modern sanatı bir arada buluşturarak kültürel etkileşim yaratma hususunu, sıkla göçün yaşanmasıyla parçalanan geleneksel ortamı yeniden canlandırmayı ve kültürel belleğin devamının getirilmesi gayesini kendini ilke edinmiştir. Elbette ülkemizin en yoğun olarak göç verdiği Bayburt ilimizin canlılığını ve ekonomisini artırmakta hedefleri arasında. Gözünüzün alabildiği kadar yeşil bir alana ona bir o kadar uyum sağlayan bir bina sizlerde epey bir merak uyandıracak. Gümüşhane geziniz sırasında mutlaka listenizi eklemeyi ihmal etmeyin!

4) Gümüşhane Konakları

Gümüşhane’nin kendine özgü mimari özelliklerinin en ilgi çekici örneklerinden biri varsa o da hiç kuşkusuz eski konaklarıdır. Milli kültürümüzde önemli ölçüde katkısı olan sanat değerlerimizdendir. Türk konut mimarisinin mühim parçası olan bu konakların sanatsal yapısında, doğal şartların getirileri yanında inanç, örf, adet, gelenek, kültür gibi sosyal etkilerin yansıdığını görebilirsiniz.
Mimari özelliği, kullanılan malzemeler, çatısı ve balkonlarıyla geçmiş dönemin zarifliğini en ince ayrıntısına kadar bize yansıtıyor olup geniş bahçe içerisinde iki ve üç katlı olarak sokağa ve manzaraya karşı inşa edilmiştir. Yapımında mahalli taşı, kerpiç ve ahşap malzemeleri kullanılıyor olan konakların odalarında sedir, yüklük, çiçeklik, ocak gibi geleneksel kültürün parçaları mevcuttur.
Evlerin neredeyse çoğu iç sofalı, çatılar ise yapıyla bir o kadar uyumlu, taşkın ve kademeli saçak düzenlemeleri vardır. Oda kapılarından ve tavanlarda geleneksel ahşap süslemelerin görüldüğü evlerin dış cephelerinde bitkisel ve geometriksel karakterli süslemelerin yanı sıra kapı tokmağı, anahtar deliği çerçevesi gibi madeni süslemeler ile şekillendirilmiştir. Bir bölgeyi tanımanın en iyi yolu tartışmasız yüzyıllar boyu ayakta kalan bu tarihi yapılarını yakından görüp incelemektir.
Adil Balyemez Evi diğer bilinen ismiyle Balyemez Konağı’nın tarihi 19. yüzyıla dayanıyor olup zemin, birinci ve çatı katlarından meydana gelmektedir. Girişler zemin kattan yapılıyor olan konağın doğu yönünden Harşit Çayı manzarası eşlik ediyor. Şimdilerde restoran ve kafe olarak işletilen bu konak özel davet ve kutlamalarda, şirket eğitimlerinde ve yemeklerinde vb. özel etkinliklerde de hizmet vermeye devam etmektedir.
1874 senesinde inşa edilen Hasan Fehmi Ataç Konağı; diğer evlerde olduğu gibi zemin, birinci kat ve çatı katından meydana gelmektedir. Geniş bir bahçe içerisine konumlandırılan konak dikdörtgen yapıda olup klasik mimari özellikleri burada da görebilirsiniz. Hemen önündeki 679 metrekarelik parselin 561 metrekaresi Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından 2005 senesinde onarılarak kiraya verilmiştir. 750 kişilik kapasiteye sahip bahçesi ve yöre mutfağından yemekler sunulmaktadır. Konaklama hizmeti de sağlayan konak, suit, tek, çift ve 3 kişilik toplam 7 oda ve 15 yatak kapasitelidir.
Hacı İmam Konağı 19. yüzyılda inşa edilmiş ve diğer tüm evler gibi üç katlı şekildedir. Klasik Gümüşhane evlerinin mimari yapısına uygun olarak yapılmış olup Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından onarılan konak, Kültür Sanat evi olarak hizmet vermenin yanında restoranı, Türk mutfağı ve özellikle Gümüşhane mutfağından farklı lezzetlerle siz ziyaretçilerine hizmet vermektedir.

5) Torul Cam Teras

Orta Çağ’da inşa edildiği bilinen ve Fatih Sultan Mehmet’in zamanında ise topraklarına katıldığı bilinen savunma ve gözetleme aması taşıyan Torul Kalesi’ne yakın mesafede ki zirve üzerine yapılan cam seyir terası yerden 240 metrelik yüksekliği ile aynı anda 50 kişiyi taşıyabilen cam teras, 90 metrekarelik bir alandır. Hem Türkiye’de ki örnekleri arasında en yükseklerden birisi hem de karayoluna 2 kilometrelik mesafesiyle en yakın ve ulaşılabilir cam teraslardan biri olma niteliğine sahiptir. Gelenlerin karşılaştıkları manzara karşısında büyüleniyor ve fotoğraf makinelerine sarılıyorlar adeta

6) Karaca Mağarası

Gümüşhane’nin turizmine büyük katkıları olan Karaca Mağarası, Torul ilçesinde bulunuyor olup aynı adını aldığı Karaca Mahallesi’ne oldukça yakındır. Girişi bir insan girebilecek boyutta olup içeriği doğru gittikçe genişleyen mağaranın toplam uzunluğu 256 metre olan mağara yatay bir yapıya sahiptir. Beş salondan meydan geliyor olup hepsi birbiri ile bağlantılıdır.  
Salonları birbirine kavuşturan mağara duvarları damlataş sütunlarından meydana gelmektedir. Geziniz sırasında birbirinden dikkat çekici damlataşlar, sarkıtlar, dikitler ve kalsit kritalleri, sütunlar ve bayraklara rastlayacaksınız. Karaca Mahallesi’nden 20 dakikalık bir yürüyüş yolculuğunun ardından rahat bir şekilde ulaşım sağlayacağınız Karaca Mağarası, kışın sıcak yazın ise serin yapısıyla doğal klima özelliği ile özellikle astım hastalarına iyi geldiği biliniyor. 12 ile 17 derece arasında değişen ısısı, %70 oranındaki nemi, polen ve tozlardan arınmış kaliteli oksijeni ile hastaların çok daha kolay nefes almalarına olanak sağlamaktadır.
Dolomitik kireç taşlarıyla gelişim gösteren karstik oluşumlarıyla kendini ön plana çıkartan mağara, önceki dönemlerde hak tarafından biliniyor olması ve keşfedilmesi hakkında çeşitli efsanelerinden dilden dile dolaşmasına karşın bilimsel açıdan ilk defa Karaca Mahallesi’nde Jeoloji Mühendisi Şükrü Eroz’ün 1990 yılında yapmış olduğu çalışmalar ile ünlenmiş, 1996 yılında resmi olarak turizme açılmıştır. Burada yeme-içme, dinlenme ve hediyelik eşyaları satın alabileceğiniz alanlar mevcuttur.
İçerisinde görülen beyazdan laciverte çeşitli renklerdeki travertenlerin ortaya çıkmasına sebep olan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerin çok yoğun olduğu olduğu kanısına varılmaktadır. Tavandan ve duvarlar sızan sular mağaranın taban kısmında gölcükler meydana getirmektedir. Ve hatta mağaranın sonunda olan gölcüklerin 1 metre kadar derinliktedir. Oluşumu hala devam eden 1 cm uzunluktaki sarkıt ve dikitler tam tamına 12 yılda oluşmaktadır. Mağara 15 milyon yıllık bir yaşa sahip olup barındırdığı renk ve motifler açısından dünyada bir benzerine çok nadir rastlanabilinmektedir.

7) Tomara Şelalesi

Gümüşhane‘nin Şiran ilçesine 14 kilometre uzaklıkta bulunan Tomara Şelalesi, Seydibaba Köyünde yer almaktadır. Suları tepe yamaçtan kayalar arasından ve yer altından kaynayarak dikey şekilde akarak yatağını oluşturmaktadır. En mühim özelliği ise hemen kaynağında oluşmasıdır. Bu noktadan çıkan su oldukça soğuktur. Bölgede pek çok farklı tür ağaca rastlayabileceğiniz gibi 25 metre yükseklikten akan gürül gürül suyun yaz aylarında size yaşatacağı ferahlığı hayal edin. Dar ve derin bir vadi içerisinden akışına devam eden şelalenin kış aylarında suyu artmakta olup yaz aylarında ise sıcak havanın etkisiyle azalır fakat tamamen kesilmemektedir.
Her ne kadar dik yamaçlardan meydana geliyor olsa da yöre halkı piknik yapmak için kullanmaktadırlar. Çevresine tesisler yapılmış olup yolu iyi duruma getirilmiştir. Şelaleye girişte herhangi bir ücret ödenmemekle birlikte otoparkı ücretlidir. Burası her sene düzenlenen ve ilki 2009 senesinde yapılmaya başlanan Şiran Tomara Şelalesi Kültür ve Turizm Festivali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Şenlikler kapsamında halk oyunları, Bayraktepe yürüyüşü, kros ve bisiklet yarışmaları, konser, müzik ve eğlence programları gibi etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Yapabilecekleriniz arasında yayla gezileri, ekoturizm faaliyetleri, tarihi alan gezileri, doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, atv, bisiklet aktiviteleri bulunuyor.
Anlatılan bir efsaneye göre; Seydi Baba Köyü’ndeki bir çoban her öğle saatinde sürüsünü ıssız bir noktada yatırarak abdestini alır ve namazını kılarmış. Sürünün susuz kaldığını iddia eden köylüler çobanı dava etmişler. Bir gün bu çobanı takip etmeye karar verirler. Yine öğle zamanı sürüsünü ıssız noktaya indiren çoban, elindeki deyneği toprağa vurmuş ve yerden çıkan su ile abdest alıp namazını kılmış sürüsü de suyunu içirmiş. Kendisini takip ettiğini farkederek sinirlenmiş kavalını bir tarafa, bıçak kılıfını başka bir tarafa fırlatmıştır. Bu iki nesnenin düştüğü noktadan suların fışkırdığı söylenmektedir.

8) Limni Gölü Tabiat Parkı

Limni Gölü Tabiat Parkı, Gümüşhane’nin Torul ilçesindeki Zigana Köyü’nde bulunuyor olup Büründüğü manzara ve ulaşım yollarının virajlı ancak oldukça düzgün oluşu kolaylık sağlar. 1721 rakıma sahip olan Saranoy Yaylası’nda konumlanan bu göl, ilk etapta bir mesire alanı tescil edilmiştir sonrasında zaman içerisinde tabiat parkı olarak kayıtlara geçmiştir. Şehirdeki önemli turizm alanı olan mesire alanında yapılan çevre düzenlemeleri ile tesis, çocuk oyun alanları, kamelyalar, mesire ve bungalov konaklama seçenekleri gibi pek çok yer yapılmıştır.
Gümüşhane merkez ilçeye 60 kilometre uzaklıkta yer alan gölün çevresi yemyeşil bir dünyaya sahip olup farklı bitki ve kuş türleri ile keyifli bir görselliğe sahiptir. Sarıçam ve ladin ağaçlarıyla bezenmiş alanda dönem dönem ayı, tilki, ceylan, karaca gibi yabani hayvanlara rastlamanız mümkün. Koruma altına alınmış olan tabiat parkına yapacağınız kısa bir yolculuğun ardından güzel ve keyifli birkaç gün gerçekleştirmek ya da piknik yapmak için huzurlu bir mekan olarak karşınıza çıkıyor. Göl, küçük ve sakin yapısıyla Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri olarak görülebilir.

9) Artabel Gölleri Tabiat Parkı

Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırları içerisinde yer alan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, 1998 senesinde 5859 hektarlık bölümü tabiat park ilan edilmiştir. Şehrin 3331 metrelik en yüksek tepesi Abdal Musa Tepesi’nin yamaçlarında bulunan ve Türkiye‘nin sayılı Milli Parklardan bir tanesidir. Parkın içerisinde buzul göl, krater göl, yaban hayat ve çeşitli bitkiler mevcut. Yaz dönemlerinde yayla amacıyla pek çok kişi gelmekle birlikte keyifli vakit geçirmek için gelen ziyaretçi sayısı oldukça fazladır.
Sadece yazın değil sonbahar aylarında da tercih edilen bu yerin her mevsim ayrı bir cezbediciliği vardır. Artabel Gölleri Tabiat Parkı’nın kuzeydoğusunda Karanlık Göl olmak üzere pek çok göl yatağını bünyesinde barındırmaktadır. Fotoğraf makinelerinizin şarjlarını dolu tutun, zira her gördüğünüz noktayı çekmekten kendinizi alıkoyamayacaksınız. Gelecek nesillere bu güzelliği bırakmaları gayesiyle titizlikle korunmaktadır. Doğa ile iç içe hoş vakit geçirmek amacıyla ziyaret edilmesi gereken noktalar arasında yerini alıyor.
Gülaçar Köyü’nden Artabel Gölleri’ne yürüyüş yolu güzergahından 3 kilometreden başlayarak akan dereleri ve zengin bitki çeşitlerini görebilirsiniz. Bilhassa birbirlerine yürüme mesafesinde yer alan üç göl turizm yönünden oldukça ilgi çekicidir. Tabiat parkı dağ ekosistemleri, jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, buzul gölleri, yüksek dağ dorukları ve zengin flora ve fauna özellikleriyle mühim bir alandır. Ana jeomorfolojik birimler V tipi sırtlar, keskin sırtlar ve dağ göllerinden meydana gelmektedir.
Dağ gölleri ise; Artabel’in başı yükseltisinde yer alan Karanlık Göl, Sofrabaşının Tepe batısında Beş göller adıyla bilinen 4 göl, Gavurdağı zirve yamacında Karagöller adıyla bilinen 3 göl bulunmaktadır. Burada peygamber çiçeği, kaplan otu, baylık otu, saman çiçeği, altın çiçeği, bodur mazı gibi çeşitli bitki türleri ile domuz, çakal, geyik, ayı, kartal gibi hayvan türlerini barındırmaktadır.

10) Taşköprü Yaylası

Yağmurdere bucağı Dumanlı Köyü içerisinde yer alan Taşköprü Yaylası, şehir merkezine 50 kilometre uzaklıktadır. Özel sektörde hizmet veren otel ve bungalov evlerin bulunduğu konaklama işletmelerinin bulunduğu yaylayı günübirlik olarak ziyaret edebileceğiniz. Burada yeme-içme olanakları yönünden oldukça müsaittir. Alabalık tesisleri, marketler, fırınlar, lokantalar, kıraathaneler,manavlar, marketler, kasaplar, çay bahçeleri PTT şubesi, cami, otopark, akaryakıt istasyonu, futbol sahası, oto tamirhanesi gibi çok seçenek mevcut.
Yayla içerisinde çim ve kar kayağına elverişli parkurlar değerlendirilebilir. Yaylanın çevresindeki doğal güzelleri, tarihi eserleri, zengin flora ve faunası, foto safari ve botanik turizmi için oldukça uygundur. İsmini yayladan geçen Erzurum Deresi, Karadeniz’e doğru Yanbolu Deresi üzerindeki kesme taşlardan yapılmış, Taşköprü’den almıştır. Halkın demesine göre Fatih Sultan Mehmet, Trabzon seferine bu yol üzerinden gitmiştir.

11) Kürtün Barajı

Gümüşhane’nin Harşit Çayı üzerinde konumlanan Kürtün Barajı, enerji üretmek maksatı ile 1999-2002 senelerinde yapılmış olup Doğankent projesi içerisinde inşa edilen 18 barajdan biridir. Ön tarafı beton olarak yapılan barajın taşıdığı bu özellik Türkiye‘de ilk olma niteliğine sahiptir. 2003 senesinde faaliyete açılan barajın gövde yüksekliği 113 metre kadar olup piknik yapmak için oldukça elverişlidir.
Etrafında bulunan çok sayıdaki kamelyalar, gelen ziyaretçiler için piknik yapabilme ve keyifli vakit geçirmeniz için harika bir ortam sunar. Bunun yanı sıra alabalık üretimi yapılan barajda olta ile tatlı su balığı tutma imkanına sahip olabilirsiniz. Sağladığı kaliteli oksijen eşliğinde yemeklerinizi yiyebilirsiniz.

12) Zigana Kayak Merkezi

Zigana Geçidi’nin 3 kilometre doğusunda yer alan kayak merkezi, Gümüşhane iline 30 kilometre ve Trabzon Havaalanı’na 60 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Asfalt yollara sahip olup oldukça da bakımlıdır. Zigana Kayak Merkezi, Karadeniz Bölgesi’nin kış turizmini canlandıran mühim bir yerdir. Büyük bir bölümü ormanlarla bezeli olan Zigana’da kar kalınlığı 100 cm ile 150 cm arasında değişmektedir. Bir özelliği de var ki oda bu kalınlığı sezon boyu aynı kalmasıdır.
Her yıl yerli ve yabancı ziyaretçilerini misafir eden kayak merkezi, Türkiye’nin doğa ile iç içe geçen kayak merkezleri arasında yerini alıyor. Benzersiz güzelliğe sahip olan merkezde 661 metre uzunluğa ve saatte 843 kişi kapasiteye sahip. Kayak merkezi içerisinde kayak malzemeleri alabileceğiniz bir alan ve kayak dersi veren profesyonel eğitmenler mevcuttur.
Ocak ayında başlayan ve mart sonunda son bulan sezonu ile genişliği 100 metre ile 200 metre arasında değişen ve orta ile zor olarak adlandırılan 2 adet pisti bulunuyor 1900 metre ile 2500 metre yüksekliğindeki pistlere sahiptir. Ayrıca 1 adet teleskiye ve 1 adet baby lifte de bulunmaktadır. Burada konaklayabileceğiniz bir işletme yer alıyor olup içerisinde ısıtma sistemi, özel banyolu ve televizyonlu odalar, 150 kişi kapasiteli bir restoran, canlı müzik hizmeti gibi olanaklar mevcut. Hem Gümüşhane’ye hem de Trabzon’a yakın olması günübirlik turlar düzenlemek için oldukça elverişlidir.
whatsapp ile iletişime geç