İZMİR

İZMİR
1)  İzmir Saat Kulesi

1901 yılında II. Abdülhamid’in Osmanlı padişahı olarak tahta çıkışının 25. yıl dönümünü kutlamak adına inşa edilmiş bir yapı olan Saat Kulesi, Konak Meydanı’nda, Valilik binasının karşısında yer alıyor. 25 metre uzunluğunda dört katlı bir yapı olan İzmir Saat Kulesi, Osmanlı saat kuleleri arasında, görünüş açısından en estetik ve en zarif kule olarak kabul ediliyor. Saat Kulesi, günümüzde İzmir’in en önemli ve en ilgi çekici simgeleri arasında gösteriliyor.
İzmir gezilecek yerler denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri Konak Meydanı ve meşhur Saat Kulesi’dir. İzmir’de 1974 yılında yaşanan 5,2 büyüklüğündeki depremde hasar almış ve depremin başlangıç anı olan 02.04’te saati durmuş olan kule, 2016 yılını takip eden iki yıl içerisinde yeniden restore edilmiş ve saati çalışır duruma getirilmiştir.

2) İzmir, Kordon

İzmirliler için en popüler buluşma noktalarından biri olan Kordon, Alsancak’ın kıyı şeridinde yer alıyor. Geçmişi 1850’li yıllara kadar dayanan Kordon boyu İzmir Limanı ile Cumhuriyet Meydanı arasındaki kıyı şeridini kapsıyor. Baharın müjdelenmesiyle cıvıl cıvıl bir atmosfere bürünen Kordon Boyu, üniversite öğrencilerinden, çocuklu ailelere, gençlerden, yaşlılara kadar her yaştan insanı içinde barındıran yoğun bir kalabalığa evini açıyor.
 Kafeler, barlar, restoranlar, balık lokantaları, şık mağazalar, yemyeşil çim alanlar ve parklarla döşenmiş uzun bir sahil şeridinden oluşan Kordon Boyu, İzmir’de ‘Kordon’da buluşalım’ kalıbının yerleşmesine vesile olacak kadar popüler bir yerdir. Kordon bir dönemler, cumbalı, mermer merdivenli levanten evlerin, İzmir’e özgü sakız yalıların süslediği bir sahil şeridi olarak; çok eski dönemlerden itibaren İzmir’de hafta sonunun en bilindik noktası oluyor. Zira Kordon’da masmavi denizin, yemyeşil çimlerin ve görenleri kendine hayran bırakan İzmir manzarasının en güzel haliyle tadı çıkarılabiliyor.
Bunun yanı sıra Cumhuriyet Meydanı’nın hemen yanından hareket eden faytonlar, kordon boyunda gezintiye çıkmak için harika bir seçenek oluyor. Bu faytonlar yaz sezonu boyunca 23.00 sularına kadar hizmet veriyor. Çocuklu aileler için de mükemmel bir yer olan Kordon’da çocukların vakit geçirebilecekleri eğlenceli oyun parkları yer alıyor.


3)
İzmir Agorası

İzmir’de şehrin göbeğinde yer alan Agora, diğer adıyla Smyrna Agorası, Konak’ta Kemeraltı Çarşısı’nın hemen karşısında yer almaktadır. M.Ö. 4.yüzyılda, Hellenistik Dönem’de kurulduğu düşünülen Agora, 1932’de başlayan arkeolojik kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılmıştır. Grekçede “toplanılan yer, kent meydanı, çarşı, pazar yeri” anlamlarına gelen Agora, Antik Çağ’da, ticari, sosyal, dini ve siyasi olayların, sanatsal etkinliklerin gerçekleştirildiği önemli noktalardı. Yapı olarak Devlet Agorası niteliğinde olan İzmir Agorası, İyon agoraları arasında en büyük olanıdır. Smyrna kazı çalışmaları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle devam etmektedir.
Diğer adıyla Smyrna Agorası, İzmir’in en meşhur yerlerinden biridir. Dolayısıyla İzmir denildiğinde akla ilk gelen simgesel destinasyonlar arasında yer almaktadır. Şimdiye kadar gerçekleştirilen kazılar sonucunda agora içerisinde sütunlardan, 1500 yıllık mezar kalıntılarına, su kanallarından 30 metre eninde, 160 metre uzunluğunda etkileyici bir bazilikaya kadar birçok tarihi kalıntıya ulaşılmıştır.
Bunlar arasında; Tanrıça Vesta kabartması, Zeus sunağı kabartmaları, Hermes, Eros, Herakles ve Dionysos heykelleri gibi nice kadın, erkek ve hayvan heykelleri, kabartma, figürin, taş, mermer, kemik, maden, cam ve pişmiş topraktan yapılmış olan tarihi eserler yer almaktadır. Bunun yanı sıra İzmir Agorası’nda, arkeolojik kazı çalışmaları sonucu, Roma Dönemi’nin yanında, Osmanlı dönemine ait birçok mezar kalıntısına da ulaşılmıştır.


4)
Kemeraltı Çarşısı

Kökleri 1600’lü yıllara kadar dayanan Kemeraltı Çarşısı, İzmir denildiğinde akla ilk gelen simgesel yapılardan biridir. Kurulduğu dönemlerden bu yana önemli bir ticaret merkezi olarak hizmet veren çarşı, günümüzde de bu işlevini sürdürmeye devam ediyor. 5 kilometrelik geniş bir alan yayılan çarşıda, 15 bin iş yeri hizmet veriyor. Kemeraltı Çarşısı, İzmir’in Mezarlıkbaşı semti ile Konak Meydanı arasında yer alıyor.
İzmir gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında yerini alan Kemeraltı Çarşısı, dünyanın en eski çarşılarından biri olarak tarihi önem taşıyor. Çarşı içinde 16.yüzyıl mimarisini yansıtan hanlar, hamamlar, camiler, çeşmeler ve tarihi dükkanlar yer alıyor. Kemeraltı Çarşı’sında genel anlamda; tarihi kahveciler, şerbetçiler, kuyumcular, gelinlikçiler, baharatçılar, tarihi restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, işportacılar ve hazır giyim mağazaları hizmet veriyor. Ayrıca çarşı alanında 19 han ve 13 cami bulunuyor. Abacıoğlu Hanı ve Tarihi Kızlarağası Hanı ise Kemeraltı Çarşısı’nda ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında geliyor.


5)
Konak Yalı Camii

Tarihin önemli şahsiyetlerinden biri olan Katipzade Mehmet Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından 1755 yılında yaptırılan Konak Yalı Camii, mimari bakımından İzmir’in en zarif camilerinden biridir. Konak meydanında, Hükümet Konağı önünde yer alan cami, firuze çinilerle süslenmiş dış cephesi ve 18.yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan yapısıyla İzmir’de gezilecek yerler listesine mutlaka eklenmeli!
Konak Meydanı’nda Saat Kulesi’nin hemen yanında yer alan Yalı Camii, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak, İzmir’in tarihi dokusunu yansıtıyor. Söz konusu yapı, Katipzadeler ailesinin yabancılarla yakın ilişkiler kurmasından dolayı ‘İngiliz Ayşe Camii’ adıyla da anılıyor. Konak’a gitmişken 15 Mayıs 1919 yılında Yunanlar tarafından şehit edilen Hasan Tahsin anısına dikilen İlk Kurşun Anıtı’nı da yakından görebilirsin.


6)
Hisar Camii

İzmir’in simgesel yapılarından biri olan Hisar Camii, aynı zamanda şehrin en büyük ve en görkemli camisi olma ayrıcalığına sahiptir. Hisar Camii, Hisarönü bölgesi içinde, Kemeraltı Çarşısı ve Kızlarağası Hanı çevresinde yer alıyor. Yâkub Bey Camii ve Molla Yakup Camii adıyla da anılan Hisar Camii’nin Aydınoğulları’ndan Özdemiroğlu Yakup Bey tarafından 1592 yılında yaptırıldığı biliniyor. Üç mihraplı büyük bir cami olan Hisar Camii’nin ortasında, sekiz adet fil ayağı üzerinde duran merkezi büyük kubbe, yanlarda üçer büyük, arkada üç küçük ve son cemaat yerinde de yedi küçük kubbe ile tek şerefeli minare bulunuyor.
Yıllar içinde çeşitli tadilat süreçlerinden geçen caminin girişindeki kapıda yer alan “Ve Men dehalehu kane amina” yazıtı, kurulduğu günden bu yana altın varaklı pırıltısını kaybetmeden varlığını sürdürüyor. Yazıtta ki cümle ise “Bu kaleden içeri girdikten sonra, o kalenin içindeki adam emin olur!” anlamına geliyor. Yani bu camiye giren herkes güvende!
 Klasik dönem Osmanlı cami mimarisinin başarılı örneklerinden biri olan Hisar Camii, şehrin simgesel yapılarından biri olduğu için mutlaka ziyaret edilmelidir. Zira cami içerisinde Türk sanat zevkinin en güzel örneklerinden olan, kalem işi süslemeler, hat sanatının inceliklerinin sergilendiği panoları ve bunun yanı sıra mihrap-minber işçiliğinin en zarif örneklerini yakından görebilirsin.

7) Tarihi Asansör Binası

1907 yılında Musevi bir iş adamı olan Nesim Levi (Bayraklıoğlu) tarafından inşa ettirilen Tarihi Asansör Binası, İzmir’in en gözde turizm noktalarından biridir. Tipik bir sokak asansörü özelliği taşıyan bu tarihi kule, birinden diğerine 155 basamaklı merdiven vasıtasıyla ulaşılan Mithatpaşa Caddesi ile Şehit Nihatbey Caddesi’nin zor ve yorucu ulaşımını hızlandırmak ve kolaylaştırmak amacıyla yaptırılmıştır. Nesim Levi’nin 58 metre yüksekliğindeki bu asansörü yaptırmasının ardındaki hikaye ise merak edenler için aşağıya eklendi bile!
Bir Hikaye! Asansör binasının yapımından evvel, merdivenlerin başladığı noktada oturan Devidas ailesinden dolayı ‘Devidas Merdivenleri’ olarak da anılan 155 basamaklı merdiven, o dönemler insanların ulaşım için kullanmak zorunda kaldığı meşakkatli bir yoldu. Günlerden bir gün Devidas ailesinin büyüğü olan merhum Devidas, merdivenleri çıktığı esnada düşerek ayağını kırar. Merdivenlerin bitiş noktasındaki konakta yaşayan Nesim Levi, bu olaya şahit olduktan sonra buraya bir asansör yaptırmaya karar verir.
O yıllarda yapımı zor ve pahalı olan asansör sistemini bir şekilde yaptırmayı başaran Nesim Levi sayesinde, semt halkı rahat bir nefes alır. 1907’de inşası tamamlanan asansör binişleri için bir ücret belirlenir. Buradan elde edilen gelir ise Musevi hastanesi için kullanılır. Tarihi Asansör Binası, 1942 yılına kadar bu şekilde kullanılmaya devam eder. ? 1942 yılından sonra el değiştiren ve belirli bir süre kullanım kapatılan Tarihi Asansör Binası, 1985 ve 1993 restorasyonları sonrası tekrar kullanıma açılır. Kullanım amacının yanı sıra İzmir’de şehir manzarasının seyredilebildiği, popüler bir seyir noktası olarak da hizmet veren Tarihi Asansör Binası, günümüzde turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.
Haftanın yedi günü 06.00 ile 00.00 saatleri arasında ziyarete açık olan Tarihi Asansör girişi için herhangi bir ücret talep edilmiyor. Şehrin muazzam deniz manzarasını seyretmek ve tarihi atmosfere tanıklık etmek için Asansör Binası’nı İzmir gezilecek yerler listesine kesinlikle eklemelisin!

8) Bostanlı Yaya Köprüsü ve Gün Batımı Terası

Bilindik seyir teraslarından oldukça farklı bir forma sahip olan Bostanlı Yaya Köprüsü ve Gün Batımı Terası, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, Bostanlı mevkiinde yer alıyor. Bostanlı Deresi’nin körfeze aktığı noktada, ‘İzmirDeniz‘ projesi kapsamında, 2016 yılında halkın hizmetine açılan Bostanlı Gün Batımı Terası, İzmirlilerin binaların arasından sıyrılıp denizle birleşmesini sağlıyor.
Yapay bir tepe üzerinden başlayıp denize kadar uzanan bir dizi ahşap platformdan oluşan Gün Batımı Terası, son dönemlerde İzmir’de nereye gidilir sorusuna verilebilecek en popüler cevaplardan biri oluyor. Ayrıca Bostanlı Gün Batımı Terası, Türkiye’de gün batımının en mükemmel açıyla izlenebildiği konumlardan biri! Körfez manzarasına karşı ister oturarak ister uzanarak keyif ve huzur dolu vakit geçirebileceğin Bostanlı Yaya Köprüsü ve Gün Batımı Terası’nı İzmir gezilecek yerler listene mutlaka eklemelisin. Zira bu manzarayı kaçırmanı hiç arzu etmem! Tabi adı üstünde, günbatımı manzarasını seyretmek için oluşturulan Bostanlı Terası’na güneşin kavurucu etkisinden dolayı, öğlen saatlerinde gidilmesi kesinlikle önerilmiyor.
Akşam saatlerine doğru yiyeceğini içeceğini yanına alıp, Bostanlı Gün Batımı Terası’na giderek, gün batımı manzarası ve dalga sesleri eşliğinde kafanı dinleyebilirsin. Mimari açıdan betonlaşmaya karşı bir tepki olan ve ahşap yapısı sayesinde doğayla uyum sağlayan bu seyir terasına bayılacağından eminim!

9) 
Varyant

İzmir’de şehir manzarasının en güzel halinin izlenebileceği bir yer olan Varyant, aslında virajı ve dönemeci bol bir yoldur. Hatta yapıldığı günden bu yana trafik kazalarıyla adını duyuran Varyant, yine de İzmir’i seyredebilecek en iyi konum olma ayrıcalığına sahiptir. 1946 yılından bu yana varlığını sürdüren Varyant, resmi adıyla Birleşmiş Milletler Caddesi, yıllar içerisinde birçok tadilat sürecinden geçmiştir. En son haliyle, muazzam bir sürüş ve seyir noktası olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
İzmir manzarasını seyretmek için en uygun yer olan Varyant’ta, seyir için çay bahçesi ve kafe gibi işletmeler mevcuttur. Lakin manzara için en uygun nokta Fatih Camii’nin bahçesi olacaktır. Zira buradan İzmir’i en güzel haliyle göreceksin! Dik bir yokuştan, menderesler çize çize Konak’a ulaşan Varyant yolunda bir yürüyüş yapmadan İzmir’e veda etmek olmaz. Dolayısıyla Varyant yolunu İzmir’de gezilecek yerler listene mutlaka ekle!

10) Dünya Barış Anıtı

İzmir manzarasını en yüksek tepeden izlemek için en ideal yer olan Dünya Barış Anıtı, İzmir’in Bayraklı ilçesinde, Doğançay mevkiinde bulunuyor. 2014 seçimlerinde Zonguldak ili Çaycuma ilçesi Belediye Başkanı olan İnşaat Yüksek Mühendisi Bülent Kantarcı tarafından yaptırılan anıt, 1993 yılında gerçekleşen Sivas Katliamı yangını esnasında hayatını kaybeden 33 aydını temsil ediyor. Aydınların ruhunu onurlandırmak ve onları anmak için yaptırılan Dünya Barışı Anıtı, günümüzde İzmir’in en gözde ziyaret noktalarından biri olarak misafirlerini ağırlıyor.
Anıt özelliğinin yanı sıra içerisinde, restoran, kafeterya ve İzmir’i gökyüzünden panoramik izleme imkanına sahip olan ekvator seyir terası bulunuyor. Bunun yanı sıra anıt çevresinde geniş bir piknik alanı bulunuyor. Hafta sonları İzmirlilerin piknik, mangal ve barbekü gibi dinlendirici ve aynı zamanda eğlendirici aktiviteler için tercih ettiği bir yer olan Dünya Barış Anıtı, yemyeşil bir tabiat içinde konumlanıyor.
Seyir terasıyla da oldukça popüler olan Dünya Barış Anıtı girişlerinde belirli bir ücret veriliyor. Lakin restorana gidecekseniz herhangi bir ücret vermenize gerek kalmıyor.

11) KEY MUSEUM (Key Müzesi)

Özgörkey ailesinin koleksiyonundan doğan Key Museum (Key Müzesi); Türkiye’nin yanı sıra dünyanın her yanından da parçaları bir araya getiriyor. Özellikle arabalara ilgi duyanların kaçırmaması gereken ve İzmir’in Torbalı ilçesine turistik değer katan bu müze; tam 7 bin metrekare alana sahip.
2015 yılından bu yana hizmet veren müzede; 130 otomobil, 40 motosiklet, 2,5 bin model amblemi, 3 bin maket otomobil, motorlu araç temalı eşarp koleksiyonu, 1900’lü yılların başından 1960’lara kadar gelen benzin pompaları ve aksesuarları, 1950’li yıllara ait Shell benzin istasyonu, maskotlar, traktörler olmak üzere oldukça geniş bir koleksiyon bulunuyor.
2001’den beri özenle toplanmış ve bir araya getirilmiş parçalarla, Türkiye’nin en büyük klasik otomobil müzesi olan Key Müzesi’nde 1800’lü yıllarda üretilmiş Mercedes, Cadillac, Porsche, BMW ve Ford gibi klasik arabalar, motosikletler, maskot ve maket otomobillerin hepsi bir arada görülebiliyor. Müzenin şüphesiz en ilgi çeken parçası ise Batman serisinin hayranlarının çok iyi bildiği Batmobile ve Batcycle adı verilen özel araçlar oluyor.

12) İzmir Mask Müzesi

10 Mayıs 2011’de Konak’ın Alsancak semtinde hizmete açılan İzmir Mask Müzesi, iki katlı binadan oluşan butik bir müzedir. Müzenin en önemli özelliği, kurulduğu dönem Türkiye’deki ilk mask müzesi niteliğine sahip olmasıdır. Üç farklı bölümden oluşan müzenin zemin katı kafeterya ve dinlenme alanı; 1. katta etnik mask sergisi; 2. katta ise Anadolu seçkisi, iz bırakanlar, sergi salonu ve atölye olarak hizmet veriyor. İzmir Mask Müzesi’nde; Ritüel Masklar, Anadolu Maskları, Tiyatro Maskları, İz Bırakanlar ve Ölüm Maskları adıyla beş ayrı kategoride 300’den fazla parça sergileniyor.
Konak Belediyesi tarafından işletilen Mask Müzesi; butik müzecilik anlayışının Türkiye’deki güzel örneklerinden biri olma ayrıcalığına sahip. Müzede Türk dünyasının ünlü simalarına ait maskeler de bulunuyor. Bunlar arasında en dikkat çeken maskeler ise Aziz Nesin, Atatürk, Mehmet Akif Ersoy, Aşık Veysel, İsmet İnönü, Attila İlhan ve Nazım Hikmet’e ait. Ayrıca müzede Anadolu kültürüne ait Kalo Gağan ve Kose Geli Mask kostümleri gibi ilginç parçalar da sergileniyor.

13)  Radyo ve Demokrasi Müzesi

İzmir’in Basmane semtinde, Altınpark mevkiinde yer alan Radyo ve Demokrasi Müzesi, Asmalı Ev olarak adlandırılan tarihi bir binada 2013 yılından bu yana hizmet veriyor. Açılışı ünlü radyo programcılarının ve spikerlerin katılımıyla gerçekleştirilen müzede, çok sayıda plak, pikaplar ve interaktif eserlerin yanı sıra 150 adet radyo sergileniyor. İzmir’deki beş butik müzeden biri olan Radyo ve Demokrasi Müzesi, altı oda ve bir kütüphaneden oluşuyor.
Konak Belediyesi tarafından işletilen İzmir Radyo ve Demokrasi Müzesi’nde sergilenen radyoların hemen hepsi halkın bağışlarıyla temin edilmiştir. Müzede, bugüne kadar, kimi zaman propaganda aracı, kimi zaman ise demokrasi ve özgürlük arayışlarının aracı olarak kullanılan radyonun tarihine ve niteliklerine dair birçok bilgi elde edilebiliyor. Ayrıca müzede eğitim faaliyetleri, çeşitli atölyeler, söyleşiler, konferans ve sempozyumlar düzenleniyor.

14) Neşe ve Karikatür Müzesi

150 yıllık bir geçmişe sahip olan Türkiye karikatürcülüğünün getirilerinden biri olarak ortaya çıkan Neşe ve Karikatür Müzesi, Konak Belediyesi tarafından 2012 yılında, tipik Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği olan Pembe Konak adlı tarihi bir binada hizmete açılmıştır. İzmir’de mizah kültürünü yansıtması açısından da değerli bir müze olan Neşe ve Karikatür Müzesi’nde Eflatun Nuri Erkoç, Güngör Kabakçıoğlu ve Niyazi Yoltaş gibi ünlü isimlerin karikatürleri yanı sıra karikatür konulu dergi ve kitapların yer aldığı geniş bir koleksiyon sergileniyor.
Karikatürlere özel bir ilgisi olan herkesin Neşe ve Karikatür Müzesi’ne mutlaka gitmesini öneriyorum. Yaşayan müze kategorisine kolayca alabileceğimiz Neşe ve Kategori Müzesi’nde, kalıcı sergilerin yanı sıra uluslararası anlamda nitelikli sergiler düzenleniyor. Bunun yanı sıra müze, yıl boyunca, çeşitli karikatür atölyelerine, tematik film gösterimlerine ve her yaşa hitap eden bir yığın müze etkinliğine ev sahipliği yapıyor.

15)  İzmir Resim ve Heykel Müzesi

1952 yılında İzmir’in en meşhur parkı ‘Kültürpark’ içinde sanat galerisi olarak hizmete açılan İzmir Resim ve Heykel Müzesi, 1973’te Konak ilçesinde yer alan Ege Üniversitesi’ne ait bir alana taşınmıştır. Galerinin taşımasında önemli bir rol oynayan sanatçı Turgut Pura önderliğinde, büyük bir müzeye dönüştürülen İzmir Resim ve Heykel Müzesi, şehrin sanat dünyasını geliştirip, canlandırması açısından oldukça önemlidir. Müze, kurulduğu günden bu yana sayısız sanatçının eserlerine, kalıcı ve geçici sergilerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor.
Biri Kültürpark binasında, ikisi ise Konak binasında olmak üzere toplam üç sanat galerisinden oluşan İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde sanat atölyelerinden, zengin resim sergilerine, heykellerle donatılmış galerilerden kütüphaneye kadar birçok alan bulunuyor. Sayısal veri olarak müzede; 426 resim, 25 adet seramik, 37 heykel, 49 baskı resim sergileniyor. Koleksiyon içerisinde Hoca Ali Rıza, Şeker Ahmet Ali Paşa, İbrahim Çallı ve Hikmet Onat gibi Türk sanatının usta isimlerinin eserleri de yer alıyor. Müzenin giriş katında Turgut Pura’ya atfedilen Turgut Uyar Sergi Salonu, orta katında ise Şeref Akdik Sergi Salonu bulunuyor.
Bu salonlarda kalıcı sergiler yıl boyu ziyarete açık bir şekilde sergilenirken; Kültürpark’ta bulunan galeri binasında, yalnızca Eylül-Haziran ayları arasında çeşitli sergilere ve sanatsal etkinliklere yer veriliyor. Ayrıca müze bünyesinde yıl içerisinde önemli sanatçıların konuk edildiği sempozyum, söyleşi, panel ve konferans gibi etkinlikler düzenleniyor.

16) Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi

Türkiye’deki altı oyuncak müzesinden biri olan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, ilk olarak, dünyaca ünlü seramik sanatçısı Ümran Baradan tarafından 2004 yılında İzmir’in Konak ilçesinde kurulmuştur. Ümran Baradan’ın dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı oyuncaklar ve düzenlediği yarışmalarda dereceye giren yetenekli çocuklara ait eserlerin sergilendiği müze, 2010 yılında, Sunay Akın’ın konsept danışmanlığında, zenginleştirip yenilenerek Konak Belediyesi’ne devredilmiştir. Bilindiği üzere Sunay Akın’ın İstanbul’da kendisine ait bir Oyuncak Müzesi bulunmaktadır.
İzmir’de çocuklarınızla hem keyifli hem de eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir yer olan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde geçmişi 1850’li yıllara kadar dayanan tahtadan, kağıttan ve plastikten yapılma birçok oyuncak sergileniyor. Bebeklerden, pelüş oyuncaklara, oyuncak arabalardan, bebek evlerine, masal kahramanlarından, antika oyuncaklara kadar birçok parça müze koleksiyonunda bulunuyor.
Müzede ayrıca; ilk gerçek saçlı oyuncak bebek, Mickey Mouse’a ilham veren Mickey Fare, sinemanın atası olarak kabul edilen Laterna Magica’ya ait oyuncak gibi ilgi çekici özel parçalar da yer alıyor.

17) Çetin Emeç Sanat Galerisi

Eskiden İzmir Büyükşehir Belediyesi binasında hizmet veren Çetin Emeç Sanat Galerisi, 2006’dan bu yana, Hisarönü 900 Sokak’taki yeni yerinde hizmet vermeye devam ediyor.
Sanatseverler için bulunmaz bir nimet olan Çetin Emeç Sanat Galerisi’nde, yıl boyunca, birbirinden harika bir yığın sergi düzenleniyor. Bu sergiler arasında; İran Sanat Galerisi, Tezhip ve Minyatür Sergisi, Deniz ve Dönüşün Resim Sergisi, Karikatür Sergisi, Öğrenciler Sergisi gibi özel ve geçici sergiler yer alıyor. Bunun yanı sıra müze, yılın belirli dönemleri, önemli sanatçıların, eğitimcilerin, yazar ve siyasetçilerin katıldığı söyleşiler, sempozyumlar ve paneller de ev sahipliği yapıyor.

18) İzmir Kadın Müzesi

Türkiye’nin ilk kadın müzesi olan İzmir Kadın Müzesi, Konak Belediyesi’nin butik müze zincirinin beşinci halkası olarak, 2014’ten bu yana hizmet vermeye devam ediyor. Anadolu kadınının geçmişini, gücünü ve metanetini tüm dünyaya hatırlatmak ve onları onurlandırmak amacıyla kurulan müze, Basmane mevkiinde, üç katlı tarihi bir binada yer alıyor. İzmir Kadın Müzesi’yle ayrıca kadının üretkenliğini ve yaratıcılığını ortaya çıkaracak eserlerin bir araya getirilmesini ve burada halk ile buluşturulmasını hedefliyor.
Müze, Geçmişten Günümüze Kadın, Antik Dönemde Anadolu’da Kadın, Protesto ve Kadın Odası, Videoart Odası, Koleksiyon Eseler Odası, Öncü Kadınlar Odası ve Geçici Sergi Salonu olmak üzere altı farklı alandan oluşuyor. Giriş katında; altın sırma işlemeli kaftan, cepken ve bindallılar, Atatürk’ün 1929’da Ankara Palas’ta manevi kızı Nebile Hanım’ın düğünün de kızıyla dans ederken çekilmiş fotoğrafı, Geçmişten Günümüze Kadın, Antik Çağda Anadolu’da Kadın, Video Art odaları, bir kütüphane ve şirin bir bahçe bulunuyor.
Bu şirin bahçeyi Türkiye’nin önde gelen kadınlarından Cahide Sonku, Halide Edip Adıvar, Afife Jale ve Füreya maskları, Nazım Hikmet’in bir bank üzerindeki heykeli süslüyor. En üst kat olan üçüncü katta Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’nden kalma eşyalar, eserler ve belgeler yer alıyor. İkinci katta yer alan, kadınların tarihteki önemli direnişlerinin öyküleriyle birlikte yer aldığı Protesto ve Kadın Odası, müzenin en dikkat çeken noktası oluyor.
Koleksiyonuna ilave olarak eğitimler ve etkinlikler ile de İzmir sosyal hayatındaki yerini pekiştiren Kadın Müzesi, kadının toplumdaki rolünü daha iyi anlamak adına ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri.

19) Selçuk Yaşar Resim Müzesi

Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından, Türkiye’nin ilk özel resim müzesi olarak açıldığı 1985 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlamaya devam eden Selçuk Yaşar Resim Müzesi; aynı zamanda bir sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Bugün İzmir’in önemli kültür varlıklarından olan müzede yıl boyunca farklı resim sergilerine denk gelebilirsiniz. Açıldığı tarihten bu yana 286 sergiye ev sahipliği yapmış olan Selçuk Yaşar Resim Müzesi, hemen her ay değerli sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyor. Bunun yanı sıra müzede tarihi çok eskilere dayanan tabloların da yer aldığı Dyo Sanat Ödülleri daimi sergisi bulunuyor.

20) Ümran Baradan Güzel Sanatlar Müzesi

Ünlü sanatçı Ümran Baradan tarafından yapılan seramik ve tabloların yanı sıra, diğer sanatçıların seramik ve heykel gibi eserlerine de yer veren Ümran Baradan Güzel Sanatlar Müzesi; toplamda 2 bin 500 metrekarelik bir alana yayılıyor.
Ümran Baradan Kimdir? 4 Şubat 1945 tarihinde İzmir’de doğan Ümran Baradan Menemen’de çamur atölyelerinde çömlek yapmayı öğrenmiş bir sanatçıdır. Resim, seramik ve çini üzerine sayısız eğitim, konferans, yayın ve eser bırakan sanatçı, ayrıca Türkiye’nin Uluslararası Dayanışma Birliği’ne seçilen ilk kadın üyesi olma ayrıcalığına sahiptir. Bir kültür ve sanat köyü olarak kurduğu Çiniliköy’ü ve kendi isminin yer aldığı bir güzel sanatlar lisesini yeni nesillere miras bırakan Ümran Baradan, 2011 yılında aramızdan ayrılmıştır.
Ümran Baradan Güzel Sanatlar Müzesi’nde birbirinden harika eserleri bir arada inceleme şansı elde ediliyor. Bunun yanı sıra müze, merhum sanatçının eserlerinin dışında; dünyanın dört bir tarafından topladığı sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi‘nin hemen yanında yer alan müze, İzmir gezilecek yerler listesine eklenmesi gereken başlıca yerlerden biri oluyor. Zira bu müzenin sanatsal anlamda herkese bir şeyler katacağından kendi adıma eminim!

21) Arkas Sanat Merkezi

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas tarafından, 2011 yılının Kasım ayında kurulan Arkas Sanat Merkezi, 1875 yılından beri hizmet veren Fransız Fahri Konsolosluk Binası’nın denize nazır bölümünde yer alıyor. 9 sergi odası ve 1 atölyeden oluşan Arkas Sanat Merkezi, uluslararası ressamların eserlerinin sergilendiği ilk sanat merkezi olması açısından da önem arz ediyor.
Yediden yetmişe herkese sanatı sevdirmek ve İzmir’in kültürel kimliğini uluslararası sanat ortamına tanıtmak amacıyla kurulan sanat merkezi, yalnızca yer aldığı tarihi bina için bile ziyaret edilmeyi hak ediyor.
Geçtiğimiz Ocak ayına kadar yaklaşık 1 yıldır “Picasso Gösteri Sanatı” sergisine ev sahipliği yapan sanat merkezi, bu sergiye Türkiye’de ev sahipliği yapan ilk sanat merkezi olma özelliği taşıyor. Halkın yoğun ilgisini gören sergi, tablo, kostüm ve heykel eskizleri, orijinal sahne kostümleri, dekorları ve Picasso’nun hayatına dair özel fotoğrafları kapsıyor. Arkas Sanat Merkezi, son günlerde ülkemizin usta fotoğraf sanatçılarından Ara Güler’in eserlerinin yer aldığı bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

22) Delikli Koy

Son dönem instagram gönderilerinin favorileri arasında yer alan Delikli Koy, seyahat paylaşımı yapan kişilerin ilgisini yeni çekmiş olsa da Çeşme yerlileri tarafından uzun yıllardır biliniyor. Burada hem doğaya hem de suyun rengine aşık olmanız mümkün.

23)  Aya Yorgi Koyu

Babylon ya da Sole&Mare gibi İzmir’e gelen ünlü isimlerin de tercih ettiği ünlü plajlar Aya Yorgi Koyu’nda yoğunlaşıyor. Bu turkuaz sulara girmek için birbirinden prestijli ve bir o kadar da pahalı tesislerden birine günübirlik giriş yapmaya neredeyse mecbursunuz. Ancak deniz keyfine keyifli müzik notaları da eklenince, verdiğiniz paraya değiyor.

24) Bodrum Koyu

Taşlık bir plaj olsa da denizinin temizliği ile tatilcileri kendine bir mıknatıs gibi çeken Bodrum Koyu; kamp yapmak için de tercih edilen İzmir plajları arasında yer alıyor.

25) Yassıca Ada

Koyun Adası adıyla da bilinen Yassıcaada, İzmir Körfezi’nde, Urla’nın Çeşmealtı beldesinin karşısında konumlanıyor. Çiçek Adaları denilen bir grup küçük ada grubunun üyesi olan Yassıca Ada, 0,25 kilometrekarelik bir alandan oluşuyor. Sahip olduğu kumlu plaj sayesinde yaz aylarında İzmirliler için gözde tatil noktalarından biri olan Yassıcaada, sezon boyunca en az 15 bin kişiyi evinde ağırlıyor.
Yassıcaada, küçük bir ada olmasına karşın 400 metrelik kumlu sahiliyle yaz aylarında popüler ve çekici bir plaj haline dönüşüyor. Günümüzde adada restoran ve ulaşım için bir iskele bulunuyor. 2001’in Haziran ayından bu yana, İZDENİZ tarafından, yazları, adaya ulaşmak için Karşıyaka ve Üçkuyular terminallerinden düzenli olarak vapur seferleri düzenleniyor.
 
26) Karantina Adası

Osmanlı Dönemi’nde, bulaşıcı hastalıklar ve salgınlarla mücadele etmek için kullanılan ve bundan dolayı Karantina Adası olarak anılan ada, İzmir’in Çiçek Adaları adı verilen küçük adalar grubunun bir üyesidir. 350 dönümlük bir alandan oluşan Karantina Adası, tarihi geçmişinin yanı sıra yeşil ile mavinin uyumunu yakalamış tabiatıyla da dikkat çekiyor. İlk kez Büyük İskender devrinde karaya bağlanan ada, günümüzde fiilen Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir bölge olarak varlığını sürdürüyor.
Karantina Adası’nda 2018 yılı itibariyle yaklaşık 16 tarihi bina restore edilip, aslına uygun olarak varlığını devam ettiriyor. Bu binaların ne amaçla kullanılacağı ise henüz bilinmiyor.

27) İzmir Kuş Cenneti

İzmir’in Tuzla ilçesinde, Çiğli mevkiinde yer alan İzmir Kuş Cenneti, 8 bin hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Türkiye’nin eşsiz güzelliklerinden biri olan İzmir Kuş Cenneti’nde nesli tükenmekte olan tepeli pelikanları, pembe kanatlı flamingolar, yalıçapkını, gri ve siyah leylek gibi türlerin de arasında yer aldığı 205 kuş ve 314 bitki türü bulunuyor. Yılda ortalama 50 bin kuşun uğradığı Kuş Cenneti’nde, ziyaretçi merkezi ve kuş gözlem kuleleri gibi alanlar yer alıyor. Bunun yanı sıra tesis alanını gezebilmek için gezi bisikletleri gibi hizmetler verilirken, kuşları yakından gözlemleyebilmek için dürbünlerden yararlanılabiliyor. Ayrıca İzmir Kuş Cenneti, devlet tarafından arkeolojik sit alanı olarak korunuyor.
Henüz Çiğli ilçesinden uzaklaşmadan çocuklu aileleri bekleyen bir güzellik daha var. Kuş Cenneti; göz alabildiğine uzanan dev bir alanda; mevsimine göre değişiklik gösteren yüzlerce farklı kuşu ağırlıyor. Yerel halkın beklentisi, buranın Unesco Dünya Mirası listesine dahil olması yönünde.
İzmir Kuş Cenneti’nin yer aldığı arazi ayrıca Türkiye’nin tuz ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Çamaltı Tuzlası’na ev sahipliği yapıyor.

28) Karagöl Tabiat Parkı

İzmir’de haftasonu gezilecek yerler denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri olan Karagöl Tabiat Parkı, Menemen ilçesinde, Yamanlar mevkiinde konumlanıyor. İzmir Karagöl Tabiat Parkı’nda Kır Gazinosu, piknik ve mangal üniteleri, karavan alanı ve çadırlı kamp alanı bulunuyor. Yemyeşil bir doğa harikası olan Karagöl Tabiat Parkı, en güzel dönemlerini Mayıs ve Eylül aylarında yaşıyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 850 metre olan Karagöl ve çevresi, 2011 yılından bu yana tabiat parkı statüsüne sahip. Özellikle 27 kilometre mesafedeki Karşıyaka ilçesi için burası tam bir kaçış noktası. Görülecek yerler çerçevesinde Karagöl Tabiat Parkı’na kadar gelmişken göl manzarası eşliğinde botanik turizminden tabiat yürüyüşüne olta balıkçılığından pikniğe kadar yapabileceğiniz çok sayıda aktivite var.
Karagöl’e ulaşmak için Yeni Girne Örnekköy yönünden bağlanan asfalt yolun kullanılması tavsiye ediliyor. Tüm bu bilgiler ışığında, Karagöl’ün çoluk çocuk harika bir haftasonu geçirmek için en iyi seçeneklerden biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim!
Karagöl Tabiat Parkı, giriş ücretleri açısından kimi ziyaretçiler tarafından pahalı bulunuyor. Bir kişi için giriş ücreti 8,5 TL olurken; indirimli giriş için 4,5 TL alınıyor. Bunun yanı sıra park alanında kamp kurmak için 34 TL çadır yeri kiralanabiliyor. Ayrıca parkın yakınında 2016 yılında devlet tarafından tescillenen Yamanlardağı Tabiat Parkı yer alıyor. Yamanlardağı Parkı da tıpkı Karagöl gibi yemyeşil tabiatıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. ! Karagöl Tabiat Parkı’nın Yunan mitolojisine göre Zeus ile Plouto’nun oğlu olan Tantalos’un efsanevi hikayesine ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz?

29) Homeros Vadisi

MÖ 8.yüzyılda İzmir bölgesinde yaşadığı kabul edilen, İlyada ve Odysseia’nın derleyicisi Homeros’un adını alan vadi, 2008 yılından beri İzmir’in gözde kaçış noktalarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Homeros’un doğduğu ve yaşadığı yer hakkındaki rivayetlerden birinde, ünlü edebiyatçının bu vadideki bir mağarada yaşadığı söyleniyor. Mistik bir atmosfere sahip olan vadinin doğal güzelliği de anlatmakla bitirilemiyor.
500 bin metrekarelik alana yayılan vadi, İzmir’in endemik bitki türlerini içeren harika bir tabiata ev sahipliği yapıyor. Homeros Vadisi’nde 18 gölet, mini amfi tiyatro, piknik alanları, bisiklet, koşu ve yürüyüş parkuru gibi alanlar yer alıyor. Ayrıca vadide, 103 farklı kuş türünün yaşadığı biliniyor. Dolayısıyla Homeros Vadisi, İzmir’de kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri!
7 kilometre uzunluğundaki bir vadiye yayılan Homeros Vadisi Piknik Alanı; göletler, su bentleri ve ahşap oturma gruplarından oluşuyor. Bornova ilçesinde yer alan bu yer; İzmir’de yeşile doyabileceğiniz en güzel adreslerden biri. Dileyenler Bornova’dan hareket eden ve haftanın yedi günü hizmet veren Kayadibi köy dolmuşları vasıtasıyla Homeros Vadisi’ne ulaşabilirler.

30) Selçuk Meryem Ana Tabiat Parkı

Selçuk merkezine 6 kilometre, İzmir’e ise 82 kilometre mesafede yer alan Meryem Ana Tabiat Parkı; arkeoloji, tarih ve doğa gibi ilgi alanlarını bir arada sunuyor. Tabiat parkı alanında hac mekanı kadar değerli sayılan Meryem Ana Evi ve hemen yakınlarında da İzmir’in tarihi yerleri arasında sayılan Efes Antik Kenti var.
2008 tarihinde Tabiat Parkı ilan edilen Meryem Ana Tabiat Parkı, arkeoloji ve tarihi yapı bakımından oldukça zengin bir tabiat parkıdır. 354 hektarlık bir arazi üzerinde yer alan park, İzmir’de gezilecek yerler listesine kesinlikle eklenmeli!

31) Ödemiş Gölcük

Dört bir yanı çam ormanları ile kaplı bir yaylanın tam ortasında, dillere destan bir güzellik var sırada. 5 metre derinliğindeki Gölcük; Ödemiş ilçesinden 18 kilometre mesafede yer alıyor. Şehir merkezinden 130 kilometre uzaklaşmayı göze almalısınız.
İzmir’in en güzel manzaralarından birine ev sahipliği yapan Gölcük ilçesinde, dillere destan bir göl ve bu gölün yer aldığı bir ova ve yayla bulunuyor. Piknik ve kamp gibi etkinlikler için civar şehir ve ilçeler tarafından tercih edilen Gölcük, özellikle 9 kilometrekarelik göl havzasıyla gören herkesi kendisine hayran bırakıyor. Olta balıkçılığına izin verilen gölde Yayın, Sazan ve Tatlısu ıstakozu (kerevit) gibi balık türleri yaşıyor.

32) Buca Gölet

İzmir’in en popüler eğlence ve dinlence merkezlerinden biri olan Buca Gölet, 167 bin metrekarelik alan üzerinde yayılıyor. 1999 yılından itibaren Buca Belediyesi tarafından, İzmir halkının hizmetine sunulan Buca Gölet, doğayla iç içe muhteşem göl manzarasının yanı sıra konserlerden, tiyatro gösterine kadar birçok etkinlik düzenleniyor.
Birbirinden eğlenceli birçok aktiviteye ev sahipliği yapan Buca Gölet; Restoran, Göl Salonu, Piknik Alanı, Seyir Cafe, Şarküteri, Mangal alanı, Amfi-tiyatro, Ada Cafe&Pub, Seyir Terasları, Market, Çocuk Oyun Parkları, Mescid, Otopark ve Bebek Bakım Odası gibi alanlardan oluşuyor. Park alanındaki Göl Restoran 300 kişilik kapasiteye sahipken, Göl Salonu Seyir Kafe 600 kişiyi evinde ağırlayabiliyor. Bunun yanı sıra 3.500 kişilik Amfi-Tiyatro’da konserler, tiyatro oyunları, dans gösterileri, animasyonlar gibi daha bir yığın aktivite düzenleniyor.

33) Nebiler Şelalesi

İzmir’in Dikili ilçesinde, Nebiler Köyü’nde yer alan Aşıklar Şelalesi, resmi adı Nebiler Şelalesi olsa da halk arasında Aşıklar Şelalesi olarak anılıyor. Doğası, nefes kesen manzarası ve de tabiat harikası güzelliğiyle dillere destan olan Aşıklar Şelalesi, asıl şelalenin yanı sıra küçük çaplı şelalelerden ve irili ufaklı mağaralardan oluşuyor. Ormanın içinde 30-40 dakikalık bir yürüyüş sonrasında görünen Aşıklar Şelalesi’ne 86 basamaklı ahşap bir merdiven sonrası ulaşılabiliyor. Oldukça harika bir görüntüye sahip olan Aşıklar Şelalesi’nin döküldüğü yerde küçük bir gölet bulunuyor. Bu gölet yaz aylarında, suya girip serinlemek isteyenlerin akınına uğruyor. Aşıklar Şelalesi’nde görülecek yerler yalnızca bu şelale ve göletle sınırlı kalmıyor. Zira diğer adıyla Nebiler Şelalesi çevresinde, Ağlayan Mağara, Ece Çağlayanı ve Sümeyra Şelalesi gibi daha bir dizi doğa harikası sizleri bekliyor.
İzmir il merkezine 128 kilometre, Dikili’ye ise 18 kilometre uzaklıkta yer alan Aşıklar Şelalesi’ne ulaşmak için genellikle İzmir merkezden hareket eden Dikili otobüsleri kullanılıyor. Şelalenin yer aldığı alana araçla giriş yapıldığı takdirde 10 TL giriş ücreti alınıyor. Lakin şelale restoranında 30 TL üzeri harcama yapmanız halinde girişte ödediğiniz ücret geri veriliyor.

34)Smyrna Antik Kenti

Agoranın sözlük karşılığı çarşı, pazar, şehir merkezi gibi kelimelere karşılık geliyor. Ticaretin, dinin, politikanın, sanatın ve şehrin kalbi olan Agora tanrılara sunulan adakların, heykellerin ve anıtların bulunduğu bir mekân.
İzmir’in tarihi yerleri arasında ilk sırada yer alan İzmir Agorası’nın milattan sonra 2. yüzyılda Romalılar Dönemi’nde inşa edildiği tahmin ediliyor. İzmir Agorası en büyük ve günümüze kadar en sağlam gelen agoralardan. Bu tarihi mekândan çıkan eserler bugün İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
İzmir’in adını aldığı Smyrna geçmişte en az Efes ve Bergama antik kentleri kadar önemli bir konumdaymış.
Roma İmparatoruluğu’na bağlı olan bu kent imparatorluğun en prestijli haklarından olan imparator adına tapınak yapma hakkına tam 3 kez sahip olmuş. Agora’nın da içerisinde bulunduğu antik kent ayrıca dünyanın en büyük antik tiyatrolarından birine ve stadyuma da sahip.

35) Kadifekale

İzmir Körfezi’ne hâkim bir tepede yer alan Kadifekale Milattan Önce 3. yüzyılda Büyük İskender tarafından yaptırılmış.
Kadifekale zaman geçtikçe farklı uygarlıklar tarafından onarım görerek bugüne kadar gelebilmiş.
Helenistik ve Roma dönemi imzasını taşıyan surlar etrafındaki modern kentleşmeye rağmen tüm asaletiyle boy gösteriyor.
Kale içerisinde de Bizans dönemine ait sarnıç ve mescit kalıntısı mevcut.
Kadifekale ziyaretinizi girişte bulunan kafede körfez manzarasını izlerken yudumladığınız çayınızla taçlandırabilirsiniz.

36)  Alsancak Sevgi Yolu

Farklı bir alemden gelmiş gibi olan bu yolun iki tarafında yol boyunca devasa palmiyeler uzanıyor.
Yolun zemini rengarenk ışıklarla donatılmış ve Yeşilçam’ın büyük ustalarına saygı amacıyla hazırlanmış isim plakaları mevcut.
Çok sayıda kitapçının ve takı, hediyelik eşya stantlarının bulunduğu Sevgi Yolu şehrin en hareketli noktalarından.

37) St. Polycarp Kilisesi

Çankaya’da bulunan kilise İzmir’in en görkemli mabetlerinden biri.
1625 yılında inşa edilen yapı son restorasyonunun ardından daha da göz önüne çıkan freskleriyle estetiğin zirvelerinde bir mimari yapı.
İzmir’in hoşgörüsünün yaşayan en eski tanıklarından olan kilise dönem dönem ziyarete açılıyor.
Şehirde oldukça merkezi bir konumda yer alan kilise ziyaret edilebilecek noktalar arasında.

38) Efes Antik Kenti

İzmir’de muhakkak görülmesi gereken yerleden birisi de Efes Antik Kenti. Kuruluşu tam olarak bilinmese de Milattan Önce 6000’li yıllarda kurulduğu düşünülen Efes Antik Kenti Helenistik dönemden Osmanlı’ya kadar geçen sürede her daim nefes almış bir yerleşim.
Bu kadim şehrin Amazon olarak adlandırılan kadın savaşçılar tarafından kurulduğu ve tarihte Ana Tanrıçalar Kenti olarak geçen krallığın Apasas şehrinden geldiği rivayet ediliyor.
Her karışı tarihin ta kendisi olan Efes Antik Kenti’nde ön planda olan birkaç yapı bulunuyor. Bunlardan ilki Artemis Tapınağı.
Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı maalesef günümüze kadar korunamamış. Fakat tapınağının ne denli ihtişamlı olduğunu tapınağı yedi harikanın içerisinde derleyen Sidon’lu Antipader’in sözlerinden anlayabiliyoruz.
Antipader Artemis Tapınağı için “İşte! Olimpus’un dışında, güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı.” demiş.
Efes Antik Kenti’nin en çok dikkat çeken bir diğer yapısı ise Celsus Kütüphanesi. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan kütüphane iki katlı olarak inşa edilmiş. Roma hakimiyeti sırasında 110- 135 yılları arasında inşa edildiği sanılan kütüphanenin döneminde binlerce kitaba ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.
Bunlar dışında antik dönemlerin en heybetli açık hava tiyatrosu da Efes Antik Kenti bünyesinde yer alıyor. Bu tiyatro tam 24.000 kişiyi aynı anda ağırlayabilecek kapasiteye sahip. Bugün tiyatronun sahne kısmı tahrip olmuş olsa da oturulacak bölümler hala sapasağlam.
Ayrıca antik kent içerisinde yer alan Yamaç Evler de mutlaka ziyaret edilmesi gereken bölümlerden. Yamaç Evler dönemin zenginlerinin yaşadığı günümüz lüks siteleri niteliğinde evler. Bu evler o kadar lüks ki antik dönemde yerden ısıtmalı bir sistemle ısınma gereksinimleri karşılanıyormuş.
Efes Antik Kenti’ni ziyaret etmek istiyorsanız öncelikle İzmir’e bağlı Selçuk’a ulaşmalısınız. Selçuk’a demir ve karayolu ile kolayca ulaşabilirsiniz. Buradan oldukça sık olan seferlerle antik kente ulaşabilirsiniz.

39) Yedi Uyuyanlar Mağarası

Efes Antik Kenti bünyesinde bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası hem İslamiyet hem de Hristiyanlık için oldukça büyük öneme sahip.
İslam’da Ashab-ı Kehf olarak da geçen yedi kişinin bu mağara 309 yıl uyuduğu rivayet ediliyor. Mağara her sene Müslüman ve Hristiyanlar tarafından yoğun olarak ziyaret ediliyor.

40)  Selçuk Kalesi

İzmir’e bağlı Selçuk ilçesinde bulunan bu tarihi kale Efes Antik Kenti’nin ilk yerleşim yeri olan bölge üzerinde kurulmuş.
Kale yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun olarak ziyaret edilen mekanların arasında yer alıyor. Kaleyi gezerken tarihi dönemler arasında bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Döşemeli taş sokaklar, sarnıçlar, surlar… Hepsi tarihe tanıklık etmiş kalıntılar.
Selçuk Kalesi’nin surları Bizans, Aydınoğulları ve Osmanlı dönemlerinden kalma izler taşıyor. Ayrıca kale içerisinde bir de cami mevcut.
Zirve noktasında ise eski bir kilise kalıntısı yer alıyor.
Şehre hâkim bir konumda yer alan Selçuk Kalesi’nin manzarası görülmeye değer. Kaleyi ziyaret edecekseniz fotoğraf makinenizi de yanınıza alın. Oldukça güzel kareler yakalayabilirsiniz.

41) Şirince Köyü

Şirince Köyü, İzmir gezilecek yerlerin en bilinenlerinden. Yıllardır bolca ziyaretçisi bulunan köy asıl popülaritesine 2012 yılında kavuştu. Maya takvimine göre kopan kıyamet sonrası dünya üzerinde canlı kalacak tek yer olduğuna inanılan Şirince o tarihten bu yana ziyaretçi sayısını her yıl daha da arttırıyor.
Köyde iki Rum kilisesi bulunuyor. Bunun yapında evler birbirlerinin manzarasını kapatmayacak şekilde inşa edildiğinden köyün farklı bir çehresi mevcut.
Dar ve taş döşeli sokakları, beyaz evleriyle Şirince’nin farklı atmosferi misafirlerini içine çekiyor.
Yolunuz düşerse köye özgü Şirince şaraplarından da alabilirsiniz.

42) Pitane Antik Kenti

Aliağa ve Bergama ilçeleri arasında bulunan Pitane Antik Kenti senenin hemen hemen her döneminde oldukça yoğun ziyaret edilen bölgelerden.
Yerli turistler kadar yabancı turistlerin de ilgi gösterdiği antik kenti gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.

43)Allianoi Antik Kenti

İzmir’in ilçelerinden olan Bergama’da yer alan antik kent asırlar boyu birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmasından ötürü adeta tarihi bir hazine.
Prehistorik dönemden Bizans’a kadar geçen süre boyunca her zaman canlı ve yaşayan bir merkez olan antik kenti diğerlerinden ayıran en temel özelliği ise termal bir bölgeye konuşlanmış olması.
Antik kentteki en dikkat çeken kalıntı ise 3 katlı inşa edilmiş ılıca. Bu ılıca aynı zamanda oldukça önemli mozaikler de barındırıyor. 2011’de yanında bulunan barajın suları altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalan antik kenti ziyaret etmek için biraz acele etmeniz gerekiyor. 

44) Nebiler Şelalesi

Dikili’de gezilecek yerlerin başında gelen ve Nebiler Köyü’nde yer alan şelale uluslararası bir üne sahip.
Özellikle yaz aylarında yerli turistin yanında çok sayıda yabancı turisti de ağırlıyor. Şelaleyi bu kadar popüler kılan etmen ise yakınlarında bulunan ılıcalar. Ziyaretçiler trekking parkurlarında doğayla iç içe bir yürüyüşten sonra ılıcalarda yüzerek tüm yılın stresinden kurtuluyor.

45) Bozdağ Kayak Merkezi

İzmir her ne kadar sıcak bir çehreye sahip olsa da bir günde dört mevsimin yaşanabildiği şehirlerden aslında.
Bazı dönemlerde Bozdağ’da kayak yaptıktan sonra sahile inip yüzmeniz mümkün.
Ödemiş ilçesinde bulunan Bozdağ’da enfes bir kış tatili sizi bekliyor. Kış aylarında en az 1 metre olan kar kalınlığından ötürü Bozdağ’a ulaşım biraz zor olsa da tatilinizi yaparken bu zorlukları çok çabuk unutacaksınız.
Ayrıca Bozdağ’ın eteklerinde bulunan Kırkoluk çeşmesinden o nefis suyun tadına bakabilir, etrafta kurulan pazarda doğal tereyağı, bal vb. birçok ürünü alma şansı yakalayabilirsiniz.


whatsapp ile iletişime geç